top of page

Osmanlı'da Okur Yazarlık

  • Yazarın fotoğrafı: Müverrih
    Müverrih
  • 27 Ağu 2019
  • 4 dakikada okunur

Günümüzde malum güruhun dilinden düşürmediği "Osmanlı'da okuma yazma yoktu" sözüne değineceğiz. İşin ironik kısmı bu gerizekalıların İmparatorluğun eğittiği M.Kemal, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak vs.nin ne kadar kültürlü olduğunu söylemeleri.


Cumhuriyet istatistiklerine göre 1927’de Türkiye’deki okur-yazar nisbeti % 8,1. Lâkîn bu sayı hayli problemlidir. Acaba kasıt Latin harflerini bilenler midir? Zira 1903 Maarif Salnamesi’ne (yıllığına) göre, 19.929.168 nüfusun, 1.375.511’i talebedir. Bu sayının 868.879’u da ilkmekteptedir. Şu halde nüfusun %5’i ilkmektebe devam etmekte olmalıdır. Orta, lise ve yüksek tahsilde veya gayrı resmî mekteplerde okuyan, hususi ders alan talebeler de mevcuttur. Memur sayısı yüzbinleri bulur. 5-10 yaş arası çocuklar, nüfusun %10’u olduğuna göre, her 2 çocuktan biri talebedir. 1903’deki topraklardan 1923’te TC elinde kalanlar üzerinden hesap yapılırsa nispet artar. Zira burada yaşayan 12.516.308 nüfusun, 981.442’si ilkmektep talebesidir. Bu da nüfusun %8’i eder. Yeni rejimin verdiği okuryazar nisbeti, sadece ilkmektebe devam edenler kadardır. İstatistik mantığına göre geriye kalan nüfusun yarısının daha evvel mektebe gittiği düşünülecek olursa, okuryazar nisbeti %50’den aşağı olamaz. Çeyreği gitmişse, bu nisbet %30’lardadır. Şu halde iki istatistikten biri yalan söylüyor. 2.resimde, 1895 yılındaki, Osmanlı’nın Türkiye sınırları içindeki ilkokul/öğrenci sayısı gösterilmekte. 23.500 okulda, 5–10 yaş nüfusunun %57’si kayıtlı gözüküyor. Gayrimüslim nüfusla bu %60’ın üzerine çıkıyor. Bu tablonun bir dümen olmadığına dair elimizde ne tür veriler var diye baktığımız zaman, karşımıza 2. Abdülhamid’in zorunlu eğitim ısrarına yönelik yasaları çıkıyor. 1869 yılında, 4 yıllık ilköğretim sadece erkeklere değil, kız çocukları da zorunlu kılınmıştır. 1895 yılına gelindiğinde ise kız çocuklarının %35’i okullara kayıtlı olarak gözükmekte. II.Abdülhamid'in eğitime verdiği önemi yabancı tarihçilerden Bernand Lewis, François Georgeion, Feroze A.K. Yasamee söylemektedir. Arşiv belgeleri de tasdiklemektedir.

Osmanlı Meclisi yani Meclis-i Umumi; Mebusan Meclisi ve Heyet-i Ayan olarak iki kanattan oluşurdu. İki mecliste de çalışmaların ve konuşmaların Türkçe yapılması zorunluydu(Kanun-i Esasi'de bunu zorunlu kıldıran Abdülhamid'dir). Meclislere seçilme usulleri bazı şartlara bağlanmıştı. Ayrıca, günümüzdeki Kürsü Dokunulmazlığının basit hali o dönemde de öngörülmüş ve uygulanmıştı. Meclis-i Umumi’ye ilişkin ilk seçimler 1877 yılında yapılmış ve meclis o tarihten itibaren çalışmaya başlamıştır. Fakat meclis uzun süreli olamamış ve 1878 yılında süresiz tatil edilmiştir. Ayrıca Kanun-i Esasi’de askıya alınmıştır. Kanun-i Esasi, 1921-1924 yılların arasında 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye ile birlikte uygulanmıştır. 1924 anayasasının ilanı ile birlikte hem 1876 Anayasası hem de 1921 Anayasası yürürlükten kalkmıştır. 1908-1914 yılları arasında sadece İstanbul gazetelerinin günlük tirajı 100 binin epeyce üstündedir. Taşra gazeteleri de keza aynı biçimdedir. 1928’de İstanbul ve Ankara gazetelerinin (zaten yeni rejim, yüzlerce gazeteden sadece üçüne izin vermiştir) tirajı 19.700’dür. Bu, Osmanlı devrinden daha düşük bir seviyeye tekabül eder. Cihan Harbi’nde okumuş kitlenin cephelerde eritilmesinin yanında, harf inkılâbı da önceden eğitim görmüş olan kesmi bir hayli zora sokmuştur.


1927’de 13.650.000 nüfusun, okuryazar olmayan 1.347.007’u on yıl içinde yeni harflerle okuma yazma öğrenmiştir. Okur-yazarların nüfusa nisbeti, 1935’de %15; 1960’ta %32; 1970’te %46’dır. Bu da yeni harflerin okur-yazar nisbetini arttırmakta yetersiz kaldığını göstermektedir. Bu nisbetin düşük olmasının sebebi ise, Arab alfabesinin zorluğu ve imkânsızlıklar değil; okuma-yazma istek ve ihtiyacının bulunmamasıdır. Zira normal zekâlı bir insan 3 ayda okuma ve yazmayı öğrenir. Arab alfabesinde bu müddet, Latin alfabesindekinden daha uzun değildir. Bir tarihi meseleyi araştırken, hem zamanın şartlarını bilmeli hem de mukayese yapmalıdır. Acaba aynı yıllarda Avrupa’daki vaziyet nasıl? 1890’da bu nisbet Rusya’da % 17, İspanya'da %39, İtalya'da %45 Belçika'da %74; Fransa'da %78, Amerika’da %89,3 İngiltere'de %92'dir. Osmanlı Devleti, şarklı bir imparatorluk olmasına rağmen, kendisine en çok benzeyen Rusya’dan çok ileride, İspanya ve İtalya ile aynı seviyededir. 4. resimde gördüğünüz tabloda ise Cumhuriyet dönemindeki ilkokul/öğrenci sayısı gösteriliyor. Okul sayısının bu kadar düşmüş olmasının ilk sebebi mahalle mektebi, taş mektep, muallimhane olarak bilinen sıbyen mekteplerinin sayıma dahil edilmemiş olup, bununla birlikte iki büyük savaştan çıkılmış ve o savaşların bizzat ülke toprağında yaşanmış olması da sayılabilir. Cumhuriyetin 15.yılında dahi okula devam eden öğrenci oranı %32 dolayında kalması, bunun aynı zamanda Latin harflerine geçişin de 10.yılı olması. Diğer resimdeki tabloda görüldüğü gibi 1940 yılına gelindiğinde dahi %25 düzeyinde kalması büyük bir eğitim başarısızlığından başka bir şekilde açıklanamaz.

Okur-yazarlık 1965’e kadar %50’ye dahi anca gelebilmiş idi. Eğitim halka ulaşmamış ya da halk o eğitimle ilgilenmemişti. Tüm bunların yanında rejim de basın özgürlüğü konusunda sınıfta kalarak sadece çıkan gazete ve dergi sayılarını düşürmekle kalmamış, tirajların da 20–30binlerde seyretmesine uzun süreler de yükselememesine neden olmuş. Kaynakça

 

[1]Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı’ya Kalan Miras, Timaş Yayınları, Istanbul 2016, sayfa 64 ve devamı [2]KANUN-İ ESASİ 114. MADDE: Osmanlı bireylerinin tümü için ilköğretim zorunlu olacak ve bunun ayrıntıları ayrı bir düzenleme ile belirlenecektir. [3] Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı’ya Kalan Miras, Timaş Yayınları, Istanbul 2016, sayfa 64 [4]Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA) Bakanlar Kurulu Kararları (BKK), 30.18.1. 1/17,34.14. (Belge için fotoğrafa bakınız; Hakikat ve İmdat Gazeteleri [5]Başbakanlık Osmanlı Arşivi, İrade Hususi, Belge No: 1, 2 R 1324, Belge No: 86, 2 Ra 1323.”Abdülhamid Han okul sayısı” [6] Abdülhamid Han Hz açtığı vakıflar(kurum-okul)OSMANLI SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA TEMEL KURUMLAR Selçuk Üniversitesi …… [7] Atatürk Döneminde Vakif(kurum-okul) http://www.atam.gov.tr ” Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı” [8] Eric Jan Zürcher, Cumhuriyetin Ilk Yıllarında Siyasal Muhalefet TpCF, Iletişim Yayınları, Istanbul 2003, sayfa 85 [9]Orhan Koloğlu, Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Basın, Iletişim Yayınları, 1992 Istanbul, sayfa 64. [10] Haluk Besen, Türkiye’de Gazetecilik, Gazeteler, Gazeteciler, Inkılap Kitabevi, Istanbul 1997, sayfa 73. [11] Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu 1830-1914,(çev. Bahar Tımakçı), Timaş Yayınları, 1.baskı,İstanbul [12] Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi M.Ö. 1000-M.S.2008, Pegem Yayınları, Ankara, 2008

 

-Hindistan'daki Temürlüler https://www.instagram.com/baburid_official/

1 Comment


Atım Yok Atsızım
Atım Yok Atsızım
Feb 05, 2024

Yayınlanan fotoğraflar hangi kaynaktan alıntı

Like

©2019 by Müverrih Mecmua. Proudly created with Wix.com

bottom of page